Sinan Oğan üç sene önce, uzlaşılan Türk milliyetçisi aday çıkmazsa Cumhurbaşkanı adayı
olacağım dedi. Aday çıkmadı veya yapılmadığı için Ümit Özdağ destekli aday oldu.
Sadece dillerinde milliyetçi olan bazıları, ülkücümün boynu bükülsün dercesine imzaya gitmedi.
Öbür taraftan devletin hükümet elemanları tarafından da imza sürecine her türlü zorluk çıkarıldı.
İmza tehlikeye girmezdi masalına hiç kimse soyulmasın.
Ülkücüler gece gündüz her türlü çalışarak Atatürk sevdalısı
solcu arkadaşlarını da yanlarına alarak imza vermeye gittiler.
İmza az olunca ülkücülerin ağır isimleri devreye girip 100 binden fazla imza toplandı.
Başta da babam ve kardeşim.
Tek partisi olan Muharrem İnce imza sürecini birkaç gün önce geçerken, ittifakta en az beş partisi
olan Sinan Oğan neden son gün geçebildi. İşte o günlerde içime kuşku düşmeye başladıydı.
Sinan Oğan cumhurbaşkanlığı adaylığı süresince sadece
Kendisinin gönüllüleriyle işi yürüttü desem abartmış olmam.
Arkasında maddi ve manevi belediye ve hükümet destekleri olmadığı gibi imza ve adayda köstekleri oldu. Öte yandan pekala en az beş miting yapılabilirdi ama oda yapılamadı değil yapılmadı.
Sinan Oğan’ın yarı yardımcısı ve moral kaynağı olarak
değerli Eşi Gökçen hanımefendi yanından hiç ayrılmadı.
100 binden fazla imzayla aday olduktan sonra solcular Sinan Oğan’a önce oyları bölme, daha sonra seçimden çekil, tehditler, montaj videolar, şantajlar, spor yöneticiden tutunda film dizi müzik yapımcıları ve her türlü sanatçıya kadar ağza alınmayacak küfür, demokrasi dışı huyları arasında seçimler üç aday arasında yapıldı. Tabi trolleri saymıyorum çünkü onlar kiralık suç makinası.
Sinan Oğan yüzde beş oy alarak yüzde bir oy farkla seçimler ikinci tura kaldı.
Hdp ile görüşecek misin sorusuna cevabı
Bölücü örgütle ilişkisi olmayan her partiyle görüşürüm oldu.
Bu arada Sinan Oğan’ın seçim sloganı ne kandil dağı, nede domuz bağı, o anda Tanrı dağı idi.
CHP ATA İttifakına kapıyı çaldığı andan itibaren hdp yöneticilerin ve önce saydıklarımın sosyal medyadan Sinan Oğan’a ağza alınmayacak hakaretleri, babacanın alaycı tavrı ve CHP’nin bunlara ses dahi çıkaramaması, Sinan Oğan Erzurum’daki saldırıyı hemen kınayıp fakat Sinan Oğan’a Silvan’da yapılan saldırıya millet ittifakından hiçbirinin tvet dahi atmaması katlanacak gibi değildi.
Ümit Özdağ önce Numan Kurtulmuş aracığıyla Erdoğan’dan içişleri bakanlığını istemiş amma
velakin kabul görmemiş. Sinan Oğan önce Kılıçdaroğlu, daha sonra Davutoiğluyla görüşmüş.
O görüşmelerde neler konuşulduğunu bilmediğimizden dolayı
o konuda herhangi birinden suç aranması saçmalık olur.
Ama Kılıçdaroğlunun içişleri bakanlığının yanında Sinan Oğan’a da
Afet, Göç ve Engelli bakanlıklarından birini teklif etmesi lazımdı.
Sinan Oğan Erdoğan’la görüşmeye giderken, sadece ve sadece ülkeyle
milletin menfaatine dayalı ilkeler konusunu görüşmeye gidiyorum demiş.
Sinan Oğan tarafsız kalmak yerine uzun yıllar unutulamayacak
haliyle tarafını Erdoğan’dan yana kullanacaklarını açıkladı.
Sinan Oğan’ın seçimden hemen sonra iki ittifaka da sunduğu dört şartını
Erdoğan yerine getirecek mi veya hangilerini yerine getirecek bekleyip görelim.
ATA ittifakı kurulmadan önce Akşener masadan kalktığında
Sinan Oğan adayımızdır neden demediğini anlayan varsa söylesin.
Yahu arkadaş, doksan birinci dakikada satanlara, Erdoğan’a hep kaybedenlere, ülkenin
ve onurlu milletin şu kötü haline rağmen bu seçimdeki üç sandıkta kaybedenlere hiçbir
laf söyleyemeyenler dertleri demokratik hakkıyla tarafını seçen Sinan Oğan oluyor.
Hayırdır ya, bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçiminde İstanbul’u unutan İmamoğlu’mu aday.
İkinci turda kılıçdaroğlunu destekleyeceğim de hiçbir zaman demedi.
İlk turda zaten iki sandıkta da seçmen Erdoğan dedi.
Zaten Kılıçdaroğlununda ikinci turda umudu pek yok gibiydi masaya vurduğuna göre.
Bu arada başta sosyal medya olmak üzere herhangi medyada Sinan Oğan’ın
hiçbir zaman Devlet Bahçeli için incitici sözünü duyduğunuz mu, hayır.
Sadece demokratik hak olan MHP Genel Başkanlığına aday oldu o kadar.